Bilim Kurgu Sinemasında Teknofobik Bir Anlatı Örneği Olarak “Frankenstein (1931)” Filmi

Özet

Teknoloji insanların hayatına yeni giren bir kavram değildir. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan ve sürekli olarak gelişme gösteren bir olgudur. Teknolojinin çıkış noktası insan hayatını kolaylaştırmak ve insanlığın dünyada kalıcı olabilmesini sağlamaktır. Teknolojinin gerçekleştirdiği en büyük sıçrama 18. Yüzyıl’da İngiltere’de başlayan Sanayi Devrimi ile olmuştur. Toplumun her alanına nüfuz eden teknoloji sanat dallarının da dikkatini çekmekte geç kalmamıştır. Hatta fotoğraf ve sinema gibi yeni sanat dallarının oluşmasına da yol açmıştır. Teknolojinin sağladığı bu olumlu katkıların yanında yarattığı büyük yıkımlar da söz konusudur. Özellikle II. Dünya Savaşı’nda kullanılan teknolojik silahlar milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. İnsanlar bir yandan böylesine büyük yıkımlar yaratan teknolojik silahların varlığından korku duyarken bir yandan da hayatlarının her alanında kullandıkları teknolojiden oldukça memnun kalmaktadırlar. Bu nedenle teknolojinin doğurduğu sonuçlar konusunda ortak bir paydada birleşememektedirler. Teknolojinin yarattığı ve bundan sonra da yaratacağı her türlü olumsuz etkiden endişe duyan insanların sayılarındaki artış neredeyse her dönemde sinemanın bu konuya ilgi göstermesini sağlamıştır. Beyaz perdeye yansıtılan filmlerde işlenen teknofobik anlatılar insanların teknoloji hakkındaki fikirlerine yön vermek konusunda oldukça etkili olmuştur. Neredeyse bütün sinema türlerinde çeşitli şekillerde ele alınan teknoloji olgusu en belirgin biçimde bilim kurgu türünde işlenmektedir. Literatür taraması yöntemi ile kuramsal zemini oluşturulan bu çalışmanın amacı, teknofobik anlatının ve bilim kurgu türünün ilk örneklerinden olan Frankenstein (1931) filmini bilimkurgu türünün özellikleri kapsamında teknofobi kavramı üzerinden incelemektir. Çalışmanın inceleme kısmında Frankenstein (1931) filmi tür eleştirisi/incelemesi yöntemi çerçevesinde analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, filmdeki teknofobik anlatı yapısının bilmkurgu sinemanın belirleyici bir dramatik anlatı kalıbını oluşturduğu ortaya konulmuştur.